26 Temmuz 2009 Pazar

Duygular tarif edilemezken..

Sanırım mart ya da nisan ayıydı bu yazıyı yazdığımda.Zaten mayıs ayında bu satırları yazdığım insana olan duygularım bitmişti.Artık hayatımda bambaşka insanlar vardı.Ve onlarla çok daha mutlu olduğumu anlamam uzun sürmedi.Ama genede pişman değilim yaptıklarımdan.Ve utanacak birisi varsa, bu asla ben değilim..Şimdi geçmişe kısa bi yolculuk..


Ellerim ellerinde, gözlerimiz aynı şeyleri görüp, kulaklarımız aynı ritimle dolarken...Beynimizde hep ikimiz varken..
Saatlerce beklemek incitmemişti beni.Biliyordum ki gelecektin.
Ve herşeyi bırakıp geldin.
Elele yürümek saatlerce..Gözgöze ve tentene.Hiçkimseye hesap verme kaygısı olmadan.Kimsenin bizi hatırlamadığını bilmek, bu kadar güzel bir duygu olmamıştı daha önce.
İlk deneyimimiz olmasada, değişiktik birbirimiz için.Beklenmedik bir hediyeydik.Bir süre bu hediyeyi açmak istemedik ikimizde.Hoş olmayan tecrübelerdi bizi korkutan.Hala açılmamış olan tarafımızsa, artık gözleri görmeyen ve kulakları o ritimlerle çınlamayan tarafım, sessiz.
Ayrılmak istemiyorduk hiç.Birbirimize çekme gücü uyguluyorduk sanki.Vücudum senden kopmayı göze alamıyordu bir türlü.Şaşkın bakışlara ve asık suratlara rağmen ayrılamıyorduk.
Birbirimize ait olduğumuzu düşünüyorduk.Öyle birşeydi ki bu, acılarımızı unutturmuştu bize.Ve bu öyle tatlı gelmişti ki.Birbirimize sahiptik ve tek bildiğimiz gene bizdik.
Çekingendik bunca şeye rağmen.Heyecanlıydık.Yenilgilerede üzülmüyorduk artık.
Evet..
Duygular tarif edilemezken sevmiştim seni.Onlar anlamlandığında herşey bitmişti.

2 yorum:

  1. "Elele yürümek saatlerce..Gözgöze ve tentene.Hiçkimseye hesap verme kaygısı olmadan.Kimsenin bizi hatırlamadığını bilmek, bu kadar güzel bir duygu olmamıştı daha önce." muhteşemmiş.

    Birşeyler söylemek istemiyordum ama bu cümle çok hoşuma gittiği için tutamadım. Hepimizin unutamadıkları vardır ve içimizde kapladığı yer bambaşkadır. Ne kadar inkar etsekte hayır diye o hep oradadır. Biz onu yok soyarız ama yanılırız asıl yok saydığımız benliğimizdir o halen orada duruyordur. Birini unutmak çok zordur gerçekten birşeyler paylaştıysan özellikle ona alışkanlığın daha çok artar, belki alışkanlıktır aşk, belki kalbimizin atması değildir aşk, ona bu kadar alışmışlığımızdır, heyecanımızdır aşk.

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle teşekkür ederim..
    Bu anlattığım olay ayrıldığımız gün yaşadıklarımızdı.Ve bu aşkın alışkanlık olduğunun kanıtı.
    Ama benim yaşadıklarım farklı.Şöyle farklı.Ne uzun bi ilişki ne de dolu dolu bi aşk vardı bizde.Neden o kadar çok üzüldüğümü anlamam uzun sürdü baya.Ben, hayatın yoğunluğundan kaçmak için bu kadar üzüldüm.Tabi üzülmenin marifet olduğunu söylemiyorumda.Saçmaydı evet.Ama yaşandı ve bitti.Tecrübeydi.Geldi geçti.Böyle bakmak gerek.
    Unutmak konusuna gelince...
    Unuttum.Nerden biliyorsun diceksin şimdi?
    Artık onunlayken dinlediğim şarkıları çok rahatlıkla dinleyebiliyorum.
    Onunla yürüdüğüm ve bu yazıyı yazmama neden olan yerden arkadaşlarımla güle oynaya geçerken artık aklıma bile gelmiyor.
    Bunda ona kızgınlığımında büyük bi katkısı var tabi.
    Benim benliğimde artık o yok.
    Sevgimi daha çok hakeden ve daha az üzen biri olması..
    İşte bütün olay bu.
    Başka birisi..

    YanıtlaSil